Hangi
dönemde yaşıyoruz? Hala GEÇMİŞ’de mi yoksa, şimdi; GÜNÜMÜZ’de mi?
Çocuklarımızı
nasıl ve nelerle etkileyerek yetiştiriyoruz?
İyi; USLU ve
Kötü; YARAMAZ kavramlarını ne kadar irdeleyebiliyoruz? Ve kaç kişi
irdeleyebiliyor?
Neden öyle
davranıyor? Zihnimiz nasıl çalışıyor? Yeni
bilgiler neler? ..vbg merak etmeden,
merak ettikçe merak etmeye devam etmeden; iyi-kötü, güzel- çirkin, doğru-yanlış
kalıplarını göremeden nasıl irdeleyebiliriz? İrdeleyemezsek de sadece
bildiğimizi sanmaktan öteye geçebilecek miyiz?
GEÇMİŞTEN:
Aşağıdaki
fotoğraf 17.yy’da yaşamış bir masaldan alıntı. Bu ve benzerlerine farklı
ülkelerin masallarında rastlayabiliriz. Sadece rastgele bir örnek olarak
seçilmiş bu masalda, kısaca, yeryüzünde söz dinlemeyerek yaptığı bir yanlıştan
dolayı, gökyüzünde sınama süresi geçirenlerin; ceza çekenlerin “sınama süreleri”nin
yeryüzündeki yaramaz çocuklar yüzünden arttığını vurguluyor.
Bu masal “yaramaz”
çocukları uslandırabiliyor mu? Yoksa, daha küçücükten, zaten sorun yaşarlarken sorun(lar)a yeni sorunlar mı ekliyor?
GÜNÜMÜZDEN:
Birçok bilimsel araştırmanın ortak
paydası: “DAVRANIŞ GERÇEKTE SORUNUN İFADESİDİR! SORUN NE(ler)dir?”
Şimdi, çoğumuz hangi zamandayız?