- TOURETTE SENDROMU; TİK, HİPERAKTİVİTE, OKB, DÜRTÜ-KONTROL vbg
- BİLİM YAŞAMI SORGULAMA BİÇİMİDİR!
- 2000 öncesinden bu güne...
- BİLGİ, ETKİLEŞİM ve İRDELEMELER..
- Turet Sendromunu(TS) irdelemek, araştırmak, yeni bilgileri paylaşmak, güç birliği sağlamak ve TS'li bireylerin üretimlerini desteklemek, ayakları üstünde durabilmelerine yardımcı projeler geliştirmek içindir.
- Merhabalar,
- Bu blog ve https://www.facebook.com/TSTikTakHip/ sayfası, günümüzde NADİR görülen, DSM-5 (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders: Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) tanı ölçütlerine göre; Nörogelişimsel Bozukluklar (NG) (NG: Beyin gelişimindeki aksamaların genetik, biyolojik ve psikososyal etkenlerle etkileşiminin bir sonucu olarak gelişir ve seyreder.) "NG” içinden “Tik Bozuklukları” kategorisinden Tourette Sendromu(TS) ve TS ile birlikte %90'lar civarında sık görünebilen yine NG kategorisinden Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği ile Takıntılı-Zorlantılı Bozukluk / Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB), Dürtü Kontrol Bozukluğu vbg bozuklukları anlamaya çalışmak için oluşturuldu. Bu sayede toplumdaki diğer bireyler için de ipucu olabilecek veriler ve ihtiyaçlar bu sayfada paylaşılmaktadır.
Toplumda değişik kesimlerde farkındalık oluştururken, bu kesimlerle TS'lu bireylerin etkileşimlerini netleştirmeye yardımcı olabilecek POLİTİKA BELGESİ hazırlamayı da hedefler.
Çok karmaşık olduğu düşünülen TS'nin tam olarak neden kaynaklandığı henüz bilinememektedir. Nörolojik bir bozukluk olduğu bilinen TS'nin %50 genetik, %50 çevresel etkileşimlerden olduğu sanılmaktadır. Bu etkileşimlere göre her bireyde farklı seyreden TS için neler yapmazsak ve/ya yaparsak, birey, yakınları ve çevre için yaşamı kolaylaştırabiliriz? sorusu her birimiz için önemli ve değerlidir.
Bu sayfanın konuya paralel bir diğer amacı, zaten çevremizde olması gerekenlere dikkat çekebilmek ve gerçekleşebilmeleri için dayanışma ortamı yaratabilmektir. Örneğin, yürünebilecek genişlikte kaldırım her birimizin ortak ihtiyacı değil midir? Peki, hangimiz mahallemizde düzgün bir sanat ortamı olsun istemeyiz? TV'lerde, sinemalarda vbg, dedikodu, gösteriş, kin, nefret, intikam, şiddet ve tüketimin körüklenmesi genel bir yanlış değil midir? Herhangi bir olguyu vbg evrensel gerçekler ışığında bilimsel akılla irdeleyebilmekten daha iyi bir güçlenme yolu olabilir mi?
Sayfamıza ve bloğumuza hoşgeldiniz :-)
Sevgilerimle,
A.Şükran Demiralp
Tourette Sendromu (TS)'nu İrdelemeye çalışır; TS nedir? Eşlik eden ve etkileşen bozukluklar nelerdir? TS'nin geniş yelpazesini etkileyen iç ve dış nedenler neler olabilir? Vb.. Bu blog sivil, etik ve bilimsel olmaya çabalar. TS ile ilgili 2010 tarihinde yazılmış bir kitap da mevcuttur. Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği ile ilgili çabalarla birlikte TS irdelemeleri 1980'li yıllara doğru geri gider. #İrdelemeler, #Etik, #Nöroetik, #Nörofelsefe
28 Ağustos 2016 Pazar
GÖNÜLLÜ ÇABALAR
- TOURETTE SENDROMU; TİK, HİPERAKTİVİTE, OKB, DÜRTÜ-KONTROL vbg
- BİLİM YAŞAMI SORGULAMA BİÇİMİDİR!
- 2000 öncesinden bu güne...
- BİLGİ, ETKİLEŞİM ve İRDELEMELER..
- Merhabalar,
25 Ağustos 2016 Perşembe
Tourette Sendromu(TS) tanısını hangi uzman doktor koyabilir? Peki uzman doktor yoksa?
GENEL de TS tanısını konuda deneyimli uzman PSİKİYATRlar koyar. Bu tanı DSM-5 TANI KRİTERLERİNE göre koyulur! Aşağıdaki linki inceleyiniz: https://www.facebook.com/TSTikTakHip/photos/a.1418838628345531.1073741829.1418717421690985/1700384520190939/?type=3&theater
ANCAK yaşadığınız bölgeye göre, eğer büyük şehirde yaşıyorsanız TS konusunda deneyimi olan hangi uzman varsa; psikiyatr / nörolog gibi, o uzman tanıyı koyabilir.
PEKİ, yaşadığınız bölgede konu ile ilgili DENEYİMLİ hiç bir uzman YOKSA ne olacak? Her birimiz bu konuda da BİLGİ SAHİBİ olmalıyız: ANNE, BABA, YAKINLAR, ÖĞRETMEN, OKUL PERSONELİ, ARKADAŞLAR, AİLE DOKTORU, HEMŞİRELER, ve en önemlilerinden birisi de SİYASETÇİLER.. vs, vs..
GÜNÜMÜZÜN GERÇEĞİ: Konu çok boyutludur ve disiplinler arası bir yaklaşım gerektiren GENİŞ bir YELPAZEDE seyredebilir!
Aşağıdaki BİLGİyi inceleyiniz:
BU blog ve FACEBOOK SAYFASI: https://www.facebook.com/TSTikTakHip/ hepimizi bilgilendirmek, yeni araştırmalara ulaşma ve kişinin KENDİ ve YAKINLARI için İYİ BİR GÖZLEMCİ olabilmesi; Sorunları İRDELEYEBİLMESİ için kurulmuştur.
Elbette devam edecek..
A.Şükran Demiralp
25 Ağustos 2016
ANCAK yaşadığınız bölgeye göre, eğer büyük şehirde yaşıyorsanız TS konusunda deneyimi olan hangi uzman varsa; psikiyatr / nörolog gibi, o uzman tanıyı koyabilir.
PEKİ, yaşadığınız bölgede konu ile ilgili DENEYİMLİ hiç bir uzman YOKSA ne olacak? Her birimiz bu konuda da BİLGİ SAHİBİ olmalıyız: ANNE, BABA, YAKINLAR, ÖĞRETMEN, OKUL PERSONELİ, ARKADAŞLAR, AİLE DOKTORU, HEMŞİRELER, ve en önemlilerinden birisi de SİYASETÇİLER.. vs, vs..
GÜNÜMÜZÜN GERÇEĞİ: Konu çok boyutludur ve disiplinler arası bir yaklaşım gerektiren GENİŞ bir YELPAZEDE seyredebilir!
Aşağıdaki BİLGİyi inceleyiniz:
BU blog ve FACEBOOK SAYFASI: https://www.facebook.com/TSTikTakHip/ hepimizi bilgilendirmek, yeni araştırmalara ulaşma ve kişinin KENDİ ve YAKINLARI için İYİ BİR GÖZLEMCİ olabilmesi; Sorunları İRDELEYEBİLMESİ için kurulmuştur.
Elbette devam edecek..
A.Şükran Demiralp
25 Ağustos 2016
22 Ağustos 2016 Pazartesi
KAFEİN ve ŞEKER; genel olarak her türlü TÜKETİMİNİZE DİKKAT EDİNİZ!
Her bireyde önemli olan herhangi bir madde ile ilgili DOZ, zaten AŞIRILIKLARINI kontrol etme sıkıntısı yaşayan bireylerde TETİKLENME süreçlerinin sıklık ve etkisini ARTIRABİLİR!
Bazı kahve sevenler kabul etmek istemeyebilir. 2000 yılı başından beri gözlemlediğimiz bir konu sonunda 2013'de DSM-5'e girmişti:
Kafein tüketimi ile deneyim ve gözlemlerimizden; neler olabilir:
- Mide kazınması, iç kıyılması ile aşırı beslenme ve kilo,
- Kalp çarpıntısı panik atak,
- Uyku bozukluğu,
- Aşırı tuvalete çıkma, aşırı terleme, sinirlerde aşırı duyarlılık,
- Depresyon, aşırı hareketlilik, kasılmalar,
- Kola ve hazır bazı kahve ve çaylarda ek olarak kontrolsüz aşırı şeker tüketimi
- Formülü belirsiz bazı kafeinli içeceklerin içindeki bilinmezlerin etki belirsizliği
- Tatlandırıcı içeren diyet kafeinli içeceklerden kaynaklı diğer sorunlar,
- Kan tablosuna olumsuz etki; demir ve kalsiyum emilimini etkilemesi; kansızlık,
- Bağımlılık nedeni ile birden kafeinli içecek kesilirse "yoksunluk sendromu"; baş ağrısı, sinirlilik, sersemlik, öfke patlaması vbg kriz durumları..
DEPRESYONU tetikleyebilir.
TİKLERİ artırabilir.
TAKINTILARI derinleştirebilir.
HİPERAKTİVİTEYİ doğrudan arttırır.
Deneyim ve gözlemlerden çıkan sonuçtur. Farklı bir deneyiminiz varsa, iletebilirsiniz.
Derleme ve gözlem aktarımı: Oğuz Demiralp - A. Şükran Demiralp
13 Ağustos 2018, bir akadaşımızın deneyimi:
Herhangi birimiz için genel, ilginizi çekebilir belki.
Herhangi birimiz için genel, ilginizi çekebilir belki.
Şöyle bir konuşmamız olmuştu bir arkadaşımızla bir kaç yıl önce:
- Henüz sabah içemedim. Başım çatlıyor. Uyanamıyorum.
- Aç karına da mı içersiniz?
- Aç, tok demem, yeter ki içeyim. O olmazsa çalışamam.
- Hiç değilse biraz bi şeyler yeseydiniz
:-(
- Boşverin
-
:-(
Sonra, bir kaç ay önce tekrar karşılaştığımızda:
- Ah sormayın, sindirim sistemimde çok sorun yaşadım. Mide kanserinden şüphelendi doktorlar, tetkikler, endoskopi, vs; hiç bir şey çıkmadı. Sonradan bir doktor kahve, alkol türü vbg içeceklerden aşırı ve aç karına içip içmediğimi sordu. Şimdi artık içmiyorum ve iyiyim.
- Henüz sabah içemedim. Başım çatlıyor. Uyanamıyorum.
- Aç karına da mı içersiniz?
- Aç, tok demem, yeter ki içeyim. O olmazsa çalışamam.
- Hiç değilse biraz bi şeyler yeseydiniz

- Boşverin
-

Sonra, bir kaç ay önce tekrar karşılaştığımızda:
- Ah sormayın, sindirim sistemimde çok sorun yaşadım. Mide kanserinden şüphelendi doktorlar, tetkikler, endoskopi, vs; hiç bir şey çıkmadı. Sonradan bir doktor kahve, alkol türü vbg içeceklerden aşırı ve aç karına içip içmediğimi sordu. Şimdi artık içmiyorum ve iyiyim.
Yukarıdaki olay, kontrolsüz (bana dokunur mu? demeden) , uygun olmayan koşullarda (aç karına gibi..) ve bağımlılığın sonuçlarından bir tanesi. Bir de aşırı sinirlilik, sabırsızlık, dikkat dağınıklığı, çabuk öfkelenme, vs vs gibi başka sonuçlara da neden olabilir; hele bir de zaten bu sorunlardan çok çekiyorsanız? ayıkla pirincin taşını!
Her içende, yukarıdaki değindiğimiz bazı koşullar nedeniyle de, aynı sonuçlar ortaya çıkmayacaktır elbette. Önemli olan, kişinin kendine uyan DOZ'u; http://bit.ly/2uBZZqc ve koşullarını irdeleyebilmesi.
Sağlıklı günler dilerim.
31 Mayıs 2018:
https://reader.elsevier.com/reader/sd/CDAB5BD2C25C866F9C51B1028A6A1D3A051552C15FCEEB79023011C99608EAD40846D3819BAAD83C5CB44EB8447386A7
Letter to the Editor
Caffeine addiction: Need for awareness and research and regulatory measures
Abstract
Caffeine consumption has been constantly growing in India especially among children and youngsters. Addictive potential of caffeine has long been reported, still there is lack of awareness about caffeine abuse in India. There is an intense need for appropriate public health regulatory measures and awareness about addictive potential & harms related to caffeine. To the best of our knowledge this is first case from India highlighting several important issues with progressive caffeine abuse resulting in dependence leading to physical, psychological, academic and social consequences; psychotic symptoms during intoxication; predisposing factors as impulsivity and novelty seeking traits in pre-morbid personality; psychosis in family; poor awareness of health hazards even among medical professionals. Widely variable caffeine containing products are available but caffeine content or its safety limit is not mentioned on caffeine products in India. Due to harmful consequences, legal availability to children, growing consumption of caffeine products, it is utmost essential to recognize caffeine as addictive substance and impose regulatory measures on sale, advertisement, maximum caffeine content, health consequences and safety limits of caffeine containing products. Further school teachers, parents and medical practitioners need to be made aware of health hazards of caffeine. Caffeine use shall always be enquired from patients presenting with psychiatric complaints. Further research and survey are required on caffeine use and related problems.
Keywords
Caffeine use disorder
Caffeine intoxication
Caffeine related disorders
Stimulant
1. Introduction
Caffeine is psychoactive constituent of various widely available products e.g. Cola, energy drinks, chocolates, tea, coffee, analgesics, etc. It is most widely used (80% population world-wide) psychoactive substance (Silva et al., 2014; Ogawa and Ueki, 2007). In US 61% of general population consumed average 210–238 mg/day (Dews et al., 1999), whereas in UK 25% general population and 50% persons with psychiatric illness consumed more than 500 mg/day (Clementz and Dailey, 1988). A school based survey of 300 Indian students reported 97% adolescents consumed average 98 mg caffeine/day which is higher than used by US adolescents & Canadian recommendations for adolescents (85 mg/day), whereas 6% used more than 300 mg/day which has been considered harmful (Gera et al., 2016).
ICD-10 (1992) recognized caffeine as dependence producing substance (World Health Organization, 1992) and number of studies since 1993 have acknowledged addictive potential of caffeine (Ogawa and Ueki, 2007), whereas DSM-5 (2013) categorized it under conditions for further study (American Psychiatric Association, 2013). Despite of wide recognition, there is relatively lack of research as well as awareness of caffeine abuse in India.
2. Case report
A 23y unmarried male engineering student belonging to middle socioeconomic nuclear family and urban background brought by parents with complaints of coffee use since 5years, tobacco use since 3years, intermittent aggressive and assaultive behavior with inappropriate talking, gesturing and smiling to himself since 15–20 days.
Patient first started regular use of coffee at 18y age to stay awake and study at night while preparing for competitive examination. He would feel alert and concentrate better on studies after having 1.5 g coffee; hence it was not objectionable to his parents. Gradually over next few months, he increased coffee intake to 3–4.5 g/day, and over a year to 10–12 g/day in divided dose (after bed, meals and during studies). After about 2y of coffee use, he started smoking cigarette to get additional high, average 2–3 times/day. He developed insomnia and could sleep one third of previous self. After 5–6 h of previous coffee intake, he would experience withdrawals (dysphoria, irritability, restlessness, craving, mild body ache, drowsiness, fatigued, letharginess) which get relieved after consuming coffee, thus maintaining his coffee intake. He started facing consequences in his academic (missing classes and poor performance) and social life (not enjoying sports and friends). After 3y of use, his self care and appetite deteriorated and started remaining withdrawn inside his room, which made his hostel mates to inform his parents. On being visited by parents, he was found in poor disheveled condition with many empty coffee bottles scattered in his room. Parents consulted many psychiatrists and physicians including at premier institute, but the concerns about excessive coffee intake was neglected and was treated for bipolar affective disorder type II. Despite of parent’s objection he would unable to stop coffee use and started consuming surreptitiously 7.5 gm coffee powder directly with water, easily available to him from shops. He faced minor accidents because of driving bike recklessly after coffee use. Despite of treatment his condition didn’t improve, therefore he discontinued studies and started living at home since past 1.5y. He would threaten his parents and become assaultive if his daily demands for coffee was not fulfilled. With average 30–37.5 g coffee/day, his sleep and appetite got markedly reduced, and since past 15–20 days after 1–2 h of coffee use he would get excessively excited, restless, felt intense warmth, intermittent shouting, dancing and listening loud music, polydipsia, polyuria which would last for 4–5 h. Sometimes during such episodes he would have strange aggressive and staring look, self destructive behavior (burning his hand over gas, cutting his wrist with heated knife), burning his clothes, inappropriate talking to self as if replying or threatening someone, inappropriately gesturing as if fighting with someone in air, wandering away from home and assaultive if interrupted, with fleeting recall for these episodes later. His family history revealed presence of psychosis in grandmother and maternal uncle. His premorbid personality was suggestive of high impulsivity and novelty seeking traits.
He was admitted in psychiatry ward of our institute with diagnosis of caffeine dependence syndrome. Patient was poorly motivated and experienced caffeine withdrawal which was managed symptomatically. Motivational counseling, family intervention and anger management sessions were held. No psychotic symptoms were noticed during ward stay.
3. Discussion
To the best of our knowledge this is first case report from India, highlighting several important issues with progressive caffeine abuse resulting in dependence leading to physical, psychological, academic and social consequences, psychotic symptoms during intoxication, predisposing factors as impulsivity and novelty seeking traits in pre-morbid personality & psychosis in family, poor awareness of health hazards even among medical professionals.
ICD-10 had already categorized caffeine under stimulants other than cocaine, whereas DSM-5 had separated it from other stimulants. The present case met all nine DSM-5 criteria for caffeine use disorder as well as all eleven criteria for stimulant use disorder. Also presence of psychosis during caffeine intoxication was similar to that specified in ICD-10, whereas DSM-5 does not include psychotic symptoms during caffeine intoxication. The present case suggests that caffeine may be included in category of stimulant drugs. Preclinical and neurobiological studies have reported caffeine shares relatively common mechanism of action with other stimulants. Caffeine antagonizes adenosine receptors in striatum and nucleus accumbens leading to either excess dopamine secretion or up-regulation of dopamine receptors (Volkow et al., 2015).
Novelty seeking and impulsive personality traits in present case might have predisposed patient to caffeine use disorder. Novelty seeking trait is associated with low basal dopamine level, therefore heavy caffeine consumption would have increased dopamine level leading to higher salience. Similar explanation might justify higher salience with additional tobacco smoking in present case (Gurpegui et al., 2007). Family history of psychosis might have predisposed to psychosis during caffeine intoxication.
Present case highlights lack of health related awareness among people as well as medical professionals. Regular use has been found to be associated with higher trait anxiety and depression (Richards and Smith, 2016). Caffeine has been linked with higher stress, sleep disturbance, anger, violence and conduct disorder among adolescents (Thakre et al., 2015). Excessive intake may lead to psychological consequences (e.g. anxiety, headache, nausea, restlessness, insomnia, relapse/exacerbation of bipolar and psychosis, withdrawal related fatigability, irritability & drowsiness) as well as physical consequences (e.g. hypertension, cardiovascular, neurological, gastrointestinal and renal problems, overdose death) (Addicott, 2014; Silva et al., 2014; Mitchell et al., 2014; Richards and Smith, 2016).
Studies have reported moderate caffeine consumption (<300 mg/day) is not associated with health related consequences. Rather psychological (e.g. mental alertness, concentration) as well as physical (e.g. vigor, glucose tolerance, diabetes, obesity, parkinsonism, headache, cancer, etc.) benefits have also been reported (Silva et al., 2014; Mitchell et al., 2014).
Tea is considered native to Asian countries (China, Burma, India) and major source of caffeine in India particularly in North-Eastern states (Ghosh, 2013), whereas coffee consumption is though less (but estimated double than US) with 75% from southern states (Kulkarni, 2013). Indian coffee market have grown 80% in past 5 years with 5–6% current annual growth rate (Ghosh, 2013). Coffee bars like Café Coffee Day, Barista, Costa Coffee, Indian Coffee House, etc. have grown enormously, which are becoming popular among youngsters and promoting its sale with attractive advertisements. Widely variable caffeine containing products are available in market.
Currently, caffeine containing products in India do not mention caffeine content or its safety limit. Due to harmful consequences, legal availability to children, growing consumption of caffeine products, it is utmost essential to recognize caffeine as addictive substance and impose regulatory measures on sale, advertisement, maximum caffeine content, health consequences and safety limits of caffeine containing products. Further school teachers, parents and medical practitioners need to be made aware of health hazards of caffeine. Caffeine use should always be enquired from patients presenting with psychiatric complaints. Further research and survey are required on caffeine use and related problems.
References
- Addicott, 2014
- M.A. AddicottCaffeine use disorder: a review of the evidence and future implicationsCurr. Addict. Rep., 1 (2014), pp. 186-192
- American Psychiatric Association, 2013
- American Psychiatric AssociationDiagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5®)American Psychiatric Pub. (2013)
- Silva et al., 2014
- A.C. Silva, N.P. de Oliveira Ribeiro, A.R. de Mello Schier, V.M. Pereira, M.M. Vilarim, T.M. Pessoa, O. Arias-Carrión, S. Machado, A.E. NardiCaffeine and suicide: a systematic reviewCNS Neurol. Disord. Drug Targets, 13 (6) (2014), pp. 937-944
- Clementz and Dailey, 1988
- G.L. Clementz, J.W. DaileyPsychotropic effects of caffeineAm. Fam. Physician, 37 (1988), pp. 167-172
- Dews et al., 1999
- P.B. Dews, G.L. Curtis, K.J. Hanford, C.P. O’BrienThe frequency of caffeine withdrawal in a population-based survey and in a controlled, blinded pilot experimentJ. Clin. Pharmacol., 39 (1999), pp. 1221-1232
- Gera et al., 2016
- M. Gera, S. Kalra, P. GuptaCaffeine intake among adolescents in DelhiIndian J. Commun. Med., 41 (2016), pp. 151-153, 10.4103/0970-0218.173501
- Ghosh, 2013
- P. GhoshTea Or Coffee: Which Is India’s National Drink? [WWW Document]Int. Bus. Times (2013)URL http://www.ibtimes.com/tea-or-coffee-which-indias-national-drink-1255279 (Accessed 11 August 2016)
- Gurpegui et al., 2007
- M. Gurpegui, D. Jurado, J.D. Luna, C. Fernández-Molina, O. Moreno-Abril, Gálvez, RPersonality traits associated with caffeine intake and smokingProg. Neuropsychopharmacol. Biol. Psychiatry, 31 (2007), pp. 997-1005
- Kulkarni, 2013
- M.R. KulkarniCoffee Consumption to Touch 125,000 TonnesBus. Stand., India (2013)
- Mitchell et al., 2014
- D.C. Mitchell, C.A. Knight, J. Hockenberry, R. Teplansky, T.J. HartmanBeverage caffeine intakes in the USFood Chem. Toxicol., 63 (2014), pp. 136-142
- Ogawa and Ueki, 2007
- N. Ogawa, H. UekiClinical importance of caffeine dependence and abusePsychiatry Clin. Neurosci., 61 (2007), pp. 263-268
- Richards and Smith, 2016
- G. Richards, A.P. SmithA review of energy drinks and mental health, with a focus on stress, anxiety, and depressionJ. Caffeine Res., 6 (2016), pp. 49-63
- Thakre et al., 2015
- T.P. Thakre, K. Deoras, C. Griffin, A. Vemana, P. Podmore, J. KrishnaCaffeine awareness in children: insights from a pilot studyJ. Clin. Sleep Med., 11 (2015), pp. 741-746
- Volkow et al., 2015
- N.D. Volkow, G.J. Wang, J. Logan, D. Alexoff, J.S. Fowler, P.K. Thanos, C. Wong, V.Casado, S. Ferre, D. TomasiCaffeine increases striatal dopamine D2/D3 receptor availability in the human brainTransl. Psychiatry, 5 (2015), p. e549
- World Health Organization, 1992
- World Health OrganizationThe ICD-10 Classification of Mental and Behavioural Disorders: Clinical Descriptions and Diagnostic GuidelinesWorld Health Organization, Geneva (1992)
© 2017 Elsevier B.V. All rights reserved.
3 Ağustos 2016 Çarşamba
Tourette Sendromu (TS) 'nda Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) Nasıl ve Neye Göre Uygulanır?
DBS Neye Göre Uygulanır?
27 Ocak 2019'da eklendi: DBS uygulaması için ideal TS adaylarını tanımlayan evrensel olarak kabul edilmiş bir bilimsel rehber henüz oluşturulamıyor. Çünkü Şu anda, kesin bir cerrahi hedef üzerinde anlaşılmamıştır. Hastalar arası değişkenlik ve komorbiditeler (TS tiklerine eşlik eden durumlar) nedeniyle, çok sayıda hedef kullanılmıştır. Beyinde toplam sekiz - dokuz uygun hedef tespit edilmiştir. (Aşağıda, Fotoğraf 3 - 4)
" Derin Beyin Stimülasyonu (DBS), kronik olarak implante edilmiş elektrotların beyinde derinin uyarılmasını içerir ve striatumdaki dopamin nöronlarını etkileyen nörodejeneratif bir hastalık olan Parkinson Hastalığı'nın tedavisi için FDA onaylıdır. DBS ile nöromodülasyon çoğu zaman çok daha iyi yaşam sürdürebilmesine izin vererek bu hastalarda motor fonksiyonunu geri yükler. Ayrıca tedaviye dirençli depresyon, OKB, bağımlılık ve diğer nörolojik ve psikiyatrik sorunlar için tedavi olarak araştırılmaktadır. Her ne kadar DBS, nörolojik hastalıklardan muzdarip birçok insan için bir nimet olsa da, evlat edinilmesinden kaynaklanan birtakım şaşırtıcı sorunlar vardır. Birincisi, beyin cerrahisi ve bir stimülatörün kalıcı olarak implantasyonu gerektiren yüksek derecede invaziv bir tedavidir, bu da gerçek bir zarar verme olasılığını ve maliyet / fayda değiş tokuşlarını sorgular. Bu, bilim adamlarının, tedavinin ne zaman işlediğine dair çok az mekanik anlayışa sahip olmaları ve tedavi rejimleri ve elektrot yerleştirmenin, bilimden ziyade sanat tarafından daha fazla belirlenmeye eğilimli olması gerçeğiyle birleşir. Bazen DBS duygudurum değişiklikleri, hipomani veya mani *, bağımlılık davranışları veya hiperseksüel davranış gibi sıra dışı yan etkilere neden olur. .."
- DBS TS uygulanacak adaylar DSM V (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı TS Beşinci Baskı ) deki TS tanısına ağır vokal ve motor tikler ile sahip olmalıdırlar ve bu tikler ayrıntılı ilaç ve davranışsal tedavi çabalarına rağmen önemli bir başarısızlıkla sonuçlanmış olmalıdır(önemli bir iyileşme görülmemiş olmalı!)
- DBS disiplinlerarası(multidisipliner) bir ekip tarafından değerlendirildikten sonra, sadece deneyimli DBS merkezlerinde hastalara sunulmalıdır.
- Tikler ve ilişkili, eşlikli bozuklukların(komorbiditelerin) işlem(ameliyat) öncesi ve sonrası titizlikle yapılmış sağlam ölçümlerin sonuçları kullanılmalıdır.
- Tikler ve eşlik eden nöropsikiyatrik durumlar uzmanlık standartlarına göre güncel olarak en iyi şekilde tedavi edilmelidir ve tikler sorunun ana nedeni olmalıdır. Psikojenik tikler, abartmalar ve hastaymış gibi rol yapmak varsa ortaya çıkarılmalı ve gereği yapılmalıdır.
- Taramalar için disiplinler arası bir ekip yaklaşımı kullanılsın diye önceden önerilmiş olan 25 yaş sınırını şartnameden kaldırdık. Yerel etik kurul veya kurumsal inceleme kuruluna 18 yaşından daha genç kişilerin vakalarını ele alırken ve de acil belirtileri(endikasyonları) olan vakalarda danışılmalıdır.
- TS hastaları kendine özgü ve karmaşık bir topluluktur ve çalışmalar DBS sonrası kötüleşmeler(komplikasyonlar) açısından daha yüksek bir risk bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bir çok beyin hedefi için başarılar ve başarısızlıklar rapor edilmiştir; ancak en iyi(optimal) cerrahi yaklaşım henüz bilinmemektedir.
- TS DBS, hala gelişmekte olsa da, ilaçla tedavisi mümkün görünmeyen ve çok ağır etkilenen hastaların sadece bir kısmında umut verici bir yaklaşımdır.
Psikojenik Hastalık: Çoşkusal / sinirsel stres yaratıcılarından / psikolojik / psikiyatrik bozukluklardan kaynaklandığına inanılan hastalıklara verilen ad; fiziksel bir anormallik / biyolojik bir takım göstergeler yoksa; tıbbi bir sebep YOKsa, bu tanıma girer. Burada psikolojik etmenler KİLİT ROL OYNAR.
Psikomatik Hastalık: tıbbi bir sebep VARken psikolojik etkenler rol oynar; olumsuz psikolojik etkenler kötüleştiricidir.
Çeviri desteği: Mehmet DEMİRALP, 03-08-2016
TS'de DBS kullanımı için önerilen dahil etme ve hariç tutma
kriterleri tablosu
Fotoğraf 2Yale Global Tic Ciddiyet Ölçeği (YGTSS), Rush Video Tabanlı Tic Derecelendirme Ölçeğinde (RVBTS)
TS'de DBS uygulaması ile ilgili 9 farklı hedef:
Fotoğraf 3
TS'de DBS uygulaması ile ilgili 9 farklı hedef:
Fotoğraf 4
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4523794/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5039464/
Derleyen: A.Şükran Demiralp, Ağustos 2016 ve Ocak 2019
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)