24-12-2015
NASIL?
Dünyada henüz pek anlaşılamamış
“canlılığın bütünlüğünü” kavramaya çalışan bir sistem için hangi ipuçlarından
gidilebilir?
BİLGİ: “ABD'de üniversite sınavı yoktur ve sistem
farklıdır. Öğrenciler isterlerse eğitimlerine ara verip yıllar sonra dönüp
devam edebilirler”.
Ve ilerleyen satır aralarındaki linklerde de bireye
özel eğitime dikkat lütfen!
Tourette Sendromu
ve/ya diğer bozukluklar ve/ya çeşitli nedenler açısından ele aldığımızda da bireyler
yaşamlarının bazı dönemlerine “ARA” koymak isteyebilirler / zorunda
kalabilirler! Belki de bu aralar bazılarımız için bambaşka yollar açabilir..
Genelde, Steve
Jobs gibi yaratıcı diye nitelendirilen bireylerin ( tıklayınız: SÇK ) yaşamlarında benim görebildiğim ortak noktalardan bazıları ailelerinin muhafazakar ve ısrarcı olmadığı, meraklarının peşinden gidebilme şanslarının hep artırıldığı ve çevrelerinde hep onlara destek ağının
varolagelmesidir.
Birey uygun
bir ortam olmadığında / bilimsel akıldan yoksun (BİAT kültürü) bir yaşam tarzı
ile yetiştirildiğinde de, belki otomatik soru çözme teknikleri ile Üniversite
sınavlarında ilk binlere vbg girebilir, ancak, istatistiksel olarak bu sayı
içinden hayal edilen yaratıcı / her koşulda kesintisiz sorgulayabilen bireylerin
çıkabilme olasılığı nedir?
İstanbul’da, yıllar önce, zeka
seviyelerine göre oldukça küçük yaşlardan seçen ve özel eğitim veren birkaç
okul vardı. Bir ikisini de özellikle ziyaret etmiştim. Başka koşullandırmaları
bilmiyorum, ancak daha o çok küçük yaşlarda “biz zekiyiz” havalarına girerek doğallıktan uzaklaştıklarını gözlemledim!
Buralardan mezun olan bireylerin şimdilerde durumları nedir? Bilemiyorum?
Görünen, insanlar bazı özellikleri ön plana çıkarılarak hiyerarşik bir düzene
zorlanıyorlarsa, bu durum mutluluğu ve yaratıcılığı besleyemiyor. Ek olarak,
ayrıştırılan bireylere de belki kaldıramayacakları ağırlıkta sorumluklar
yükleyebiliyor! Çünkü, böyle yetişen bireyler genel olarak kendi çok üstün
sandıkları özelliklerini sorgulayabilme becerisinden yoksun olabiliyorlar!
Bir de kökü 1921’lere dayanan bir başka
okul biliyorum. Özel olarak normal okullara uyum sağlayamayan ve çok belirgin
zeka geriliği olmayan çocukları özgür bırakarak, ama meraklarını cezbedecek
zengin ortamları sunarak, genel olarak mutlu ve mutlaka meslek sahibi olan
bireyler yetiştiren; isteyen çöpçü, doktor, pilot olacak şekilde içlerindeki
yaratıcılık dediğimiz enerjiyi besleyen bir
okul.
Bir diğer soru, hiyerarşik düzene hizmet
eden eleme sistemlerinde ölçme kriterlerimiz ne kadar güvenilir olabilir? Bir
an için güvenilir varsayalım, peki, yılda bir kez girilen üniversite vbg sınavlarla
ve o günün koşullarıyla(!), bireyin “ilk binlerin” içinde ve dışında diye
kategorize edilmesi ve ona göre imkanların paylaştırılması, hem o bireyler hem
de diğerleri açısından ne gibi sonuçlara yol açabilir?
Neler yapılmalı? Her
şeyden önce bireylerin merak ve ihtiyaçlarına uygun özgür öğrenme ve dayanışma ortamları
doğal olarak kimin ne yapabileceğini ortaya koyabilir. Gözlemler; baştan aşırı
belirlenmişlikler mutlu ve yaratıcı bireyler yetiştirmeyi çok zorlaştırabiliyor. Kırıcı, yıkıcı ve yokedici rekabet ortamı, mutsuz ve birbirini kaydırmaya çalışan yığınlar
yaratıyor.
A.Şükran Demiralp
Yukarıdaki yazıyı beğendiyseniz aşağıdaki linki
de belki “beğen”ebilirsiniz J
Teşekkürler..
Ben burada sorulan asıl soruya şöyle bir yaklaşım getirmek istiyorum; Eğer insanları bir bütün ve aynı zamanda münferit birer birey olarak görmek istiyorsak, ilk yapmamız gereken şey yargılamamak. Herkesin kendi doğrusu vardır ve mutlaka herkesin doğal güdüsü aslında kendi yararına hareket etmektir.
YanıtlaSilBu noktayı anladığımız taktirde, yukarıda sorulan sorunun cevabına da yaklaşmış olacağımız kanaatindeyim.
Şükran Hanım, emeğiniz ve araştırmalarınız değerli.
Özcan merhaba,
SilTeşekkür ederim ilgin, emeğin ve açıklamaların için...
"Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak!" Bunu becerebilmenin koşullarını anlayabilmek?
Sevgi ve selamlar,
Bir tıp öğrencisinin ilettiği yorumu: "ABD'de SAT isimli bir üniversitesi sınavı mevcut, hatta bazı fakülteler için bitirme sınavları da bulunuyor. Amerikan sisteminin bizdekinden farkı şudur: öğrencinin lisedeki notları, sıralaması ve giriş sınavında aldığı puan dışında yaptığı çalışmalar, ilgilendiği spor ve sanat dallarında edindiği başarılar da değerlendirilir. Öyle ki siz profesyonel olarak bir spor dalı ile uğraşmıyor veya mükemmel bir atılım gerçekleştirmediyseniz SAT'de tam puan alsanız dahi Ivy League içinde geçen Harvard gibi okullardaki çok rağbet gören bölümlere giremeyebilirsiniz."
YanıtlaSilAli Nesin: "Yale Üniversitesi’ne doktora için başvurdum. Kabul edildim. Feza Bey sayesinde kabul edildiğimi sonradan öğrendim. ABD’de Türkiye’deki gibi üniversiteye girişte sınav yoktur. Üniversite notlarına ve öğretmenlerden gelen mektuplara bakarlar. Her yıl yüzlerce, belki de binlerce öğrenci başvurur dünyanın her yerinden. Bunların arasından on üç doktora öğrencisi seçilecek." Kynk: https://sarkac.org/2018/02/feza-gursey/
YanıtlaSil