5 Aralık 2016 Pazartesi

Tourette Sendromu için Neurofeedback eğitimi; kontrol edilmeyen tek bir vaka çalışması

28 Ağsts 2018: Tourette sendromu için Biofeedback ....

 2014 Mar;27(1):17-24. doi: 10.1097/WNN.0000000000000019.

Biofeedback treatment for Tourette syndrome: a preliminary randomized controlled trial.


OBJECTIVE:

To study the clinical effectiveness of biofeedback treatment in reducing tics in patients with Tourette syndrome.

BACKGROUND:

Despite advances in the pharmacologic treatment of patients with Tourette syndrome, many remain troubled by their tics, which may be resistant to multiple medications at tolerable doses. Electrodermal biofeedback is a noninvasive biobehavioral intervention that can be useful in managing neuropsychiatric and neurologic conditions.

METHODS:

We conducted a randomized controlled trial of electrodermal biofeedback training in 21 patients with Tourette syndrome.

RESULTS:

After training the patients for 3 sessions a week over 4 weeks, we observed a significant reduction in tic frequency and improved indices of subjective well-being in both the active-biofeedback and sham-feedback (control) groups, but there was no difference between the groups in these measurements. Furthermore, the active-treatment group did not demonstrably learn to reduce their sympathetic electrodermal tone using biofeedback.

CONCLUSIONS:

Our findings indicate that this form of biofeedback training was unable to produce a clinical effect greater than placebo. The main confounding factor appeared to be the 30-minute duration of the training sessions, which made it difficult for patients to sustain a reduction in sympathetic tone when their tics themselves were generating competing phasic electrodermal arousal responses. Despite a negative finding in this study, electrodermal biofeedback training may have a role in managing tics if optimal training schedules can be identified.
Google çevirisi:
AMAÇ:
Tourette sendromu olan hastalarda tiklerin azaltılmasında biofeedback tedavisinin klinik etkinliğini araştırmak.

ARKA FON:
Tourette sendromu olan hastaların farmakolojik tedavisindeki gelişmelere rağmen, birçokları tolere edilebilir dozlarda birden fazla ilaca dirençli olabilen tiklerinden rahatsızlık duymaktadır. Elektrodermal biyofeedback, nöropsikiyatrik ve nörolojik durumların tedavisinde yararlı olabilecek, invaziv olmayan bir biyo davranışçı müdahaleye sahiptir.

YÖNTEMLER:
Tourette sendromu olan 21 hastada randomize kontrollü elektrodermal biofeedback antrenmanı gerçekleştirdik.

SONUÇLAR:
Hastaları 4 hafta boyunca haftada 3 seans için eğittikten sonra, tik frekansında ve hem aktif biyo-geri bildirim ve hem de geri bildirim (kontrol) gruplarında öznel iyi oluşun iyileşmiş indekslerinde anlamlı bir azalma gözlemledik, ancak aralarında fark yoktu. Bu ölçümlerdeki gruplar. Ayrıca, aktif tedavi grubu, biyofeedback kullanarak sempatik elektrodermal tonlarını azaltmayı öğrenemedi.

SONUÇLAR:
Bulgularımız, bu biofeedback eğitiminin plasebodan daha büyük bir klinik etki üretemediğini göstermektedir. Ana karıştırıcı faktör, antrenman seanslarının 30 dakikalık süreleri olarak gözüktü ve bu durum, tiklerin kendileri, rakip fazik elektrodermal uyarılma yanıtları ürettiklerinde sempatik tonda bir azalmayı sürdürmelerini zorlaştırdı. Bu çalışmada olumsuz bir bulguya rağmen, elektrodermal biyofeedback antrenmanı, optimal antrenman programları tanımlanabilirse tiklerin yönetiminde rol oynayabilir


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------AÇIKLAMA. Neurofeedback konusunda Tourette Sendromu konusunda ulaşabildiğim tek bilimsel bilgi, 2011 aralık tarihli ve  aşağıdadır. Başlıktan da anlaşılacağı gibi, bu konunun denendiği tek bir kişi; 17 yaşında bir erkek ergen vaka çalışmasıdır. Bu vakanın da kontrol edilmediği belirtilmektedir. Kontrol edilmediği bilgisinden anlayabildiğim şudur: Düzgün aralıklarla bu kişi tekrar görüşmeye çağrılıp durumu hakkında gözlem ve bilgi alınmamıştır. Dolaysıyla diğer açıklamaları aşağıdaki makaleden veya daha da aşağıdaki google çevirisinden okuyabilirsiniz. 

Neurofeedback nedir?

Neurofeedback training for tourette syndrome: an uncontrolled single case study.

Abstract

Gilles de la Tourette syndrome (TS) is characterized by motor and vocal tic manifestations, often accompanied by behavioral, cognitive and affective dysfunctions. Electroencephalography of patients with TS has revealed reduced Sensorimotor Rhythm (SMR) and excessive fronto-central Theta activity, that presumably underlie motor and cognitive disturbances in TS. Some evidence exists that neurofeedback (NFB) training aimed at enhancing SMR amplitude is effective for reducing tics. The present report is an uncontrolled single case study where a NFB training protocol, involving combined SMR uptraining/Theta downtraining was delivered to a 17-year-old male with TS. After sixteen SMR-Theta sessions, six additional sessions were administered with SMR uptraining alone. SMR increase was better obtained when SMR uptraining was administered alone, whereas Theta decrease was observed after both trainings. The patient showed a reduction of tics and affective symptoms, and improvement of cognitive performance after both trainings. Overall, these findings suggest that Theta decrease might account for some clinical effects seen in conjunction with SMR uptraining. Future studies should clarify the feasibility of NFB protocols for patients with TS beyond SMR uptraining alone.


Google çevirisi:
Tourette sendromu için neurofeedback eğitimi: kontrol edilemeyen tek bir vaka çalışması.
Messerotti Benvenuti S1, Buodo G, Leone V, Palomba
Gilles de la Tourette sendromu (TS), genellikle davranışsal, bilişsel ve duygusal işlev bozukluklarının eşlik ettiği motor ve ses tikleri ile karakterizedir. TS'li hastaların elektroensefalografisinde TS'de motor ve bilişsel bozuklukların altında yatan Sensorimotor Ritim (SMR) ve aşırı fronto-merkezi Theta aktivitesi ortaya çıkmıştır. Bazı kanıtlar SMR amplitüdünü arttırmayı amaçlayan neurofeedback (NFB) eğitiminin tikleri azaltmada etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Mevcut rapor, kontrollü olmayan tek bir vaka çalışması olup, TS ile birlikte 17 yaşındaki bir erkek hastaya kombine SMR eğitim eğitimi / Tetra kesintileri içeren bir NFB eğitim protokolünün uygulandığı bir çalışmadır. On altı SMR-Theta oturumundan sonra, tek başına SMR üst eğitimle altı ek oturum düzenlendi. SMR artışı, SMR üst eğitimi tek başına uygulandığında daha iyi elde edildi, ancak her iki eğitimden sonra da Teta düşüşü gözlendi. Hasta, her iki eğitimden sonra tikler ve duygulanım semptomlarında azalma ve bilişsel performansda iyileşme gösterdi. Genel olarak, bu bulgular, Teta düşüşünün, SMR üst eğitimi ile birlikte görülen bazı klinik etkileri açıklayabileceğini düşündürmektedir. Gelecekteki çalışmalar, TS'li hastalar için NFB protokollerinin fizibilitesini tek başına SMR'nin üst eğitiminin ötesinde açıklığa kavuşturmalıdır.

Derleyen,
A.Şükran Demiralp
05/12/2016

1 yorum:

  1. Türkiye'de genel durum:

    "Özcan Köknel, Prof. Dr.,
    İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi,
    TPD Başkanı (1996-2000)
    Ben, Türk Nöropsikiyatri Derneği’nde 1963 - 1973 yılları
    arasında Genel Sekreter, 1990 -2000 yılları arasında
    Başkan olarak çalıştım.
    Genel sekreterlik döneminde 1964 yılında birinci, ilk ulusal
    psikiyatri kongresinin düzenlenmesinde kongre sekreteri
    olarak görevlendirildim. 23-25 Eylül 1964 tarihleri arasında
    Ankara’ da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin toplantı salonunda
    yapılacak kongrenin başkanı Ord. Prof. Dr. Şükrü
    Aksel’di. Ben Türk Nöropsikiyatri Derneği’nin, Dr. Erdoğan
    Noyan, Türkiye Akıl Hıfzıssıhha Derneği’nin genel sekreteri
    olarak ‘Organizasyon Komitesi’nde yer aldık.
    Türkiye Akıl Hıfzıssıhha Cemiyeti’nin ve Türk Nöropsikiyatri
    Derneği’nin başkanı Ord. Prof. Dr. İhsan Şükrü Aksel oldu-
    ğundan, Organizasyon Komitesinin hazırlık çalışmalarını
    sürdürmesi kolay ve rahat oluyordu. Önce programda yer
    alacak panel ve rapor konularını seçtik. Konuların güncel
    olmasına, ülkenin ruh sağlığı konularına ışık tutmasına, çö-
    züm getirmesine özen gösterdik. Panel konuları arasında “
    Cinsel bozukluklar ve cinsel eğitim” , “Türkiye’de akıl sağlığı
    taraması sonuçları”, “Psikiyatride nörolojide klasifikasyon”,
    “Çocuğun gelişmesinde çevrenin etkisi”, “ Türkiye akıl sağ-
    lığı planı üstüne” gibi o günde günümüzde de önemli olan
    konuların bulunması, “Nöropsikiyatride elektrolitler” ve
    “Nöropsikiyatride yeni gelişmeler” gibi rapor konularının
    programda yer alması, bu seçimin ne denli özenle yapıldığını
    ve o günden günümüze kadar, psikiyatrinin sürekli tartışılan,
    gelişen, değişen konularını içeriğinin kanıtıdır.
    Birinci ortak bilimsel toplantı, Dünya Sağlık Örgütü’nden
    (WHO) ruh sağlığı uzmanı Dr. Brucke ve Sağlık
    Bakanlığından Ruh Sağlığı Daire Başkanı Dr. Nejat
    Candan’ın katılımıyla Sağlık Bakanlığı’nda “Türkiye’de Ruh Sağlığı Planı” çalışmalarını da başlatmıştır. Bilindiği
    gibi o günden günümüze kadar Sağlık Bakanlığı tarafından
    birçok plan ve program hazırlanmış hiçbiri uygulamaya
    geçmemiştir. "

    http://www.psikiyatri.org.tr/uploadFiles/publicationsFile/file/2411201422046-TPD_bulten17_2_web.pdf

    YanıtlaSil